20 Kasım 2022 Pazar

Denedim - Sazlı Sözlü Cemiyet

Bugün evimde sazlı sözlü cemiyet yapmayı denedim. Kalbim pır pır attığı için "Merveciğim nasıl olacağını bilmiyorsun, heyecanlanma, çok heveslenme, hayırlısı çiçeğim" dedim. Ama yine de epey heyecanlandım tabi. 

Sakin sakin hazırlanacağım, olmadı simit peynir zeytin yeriz dedim ama son bir saat kala "ay yetiştiremiyorum sanırım" dedim. Bir arkadaş erken geldi, lütfen bana yardım eder misin ben yetiştiremedim dedim. Halbuki o kadar da yetiştirememiş değildim yani. Sadece biraz poğaçaların pişmelerini bekleyebilirlerdi. Aman neyse zaten tahmin edildiği gibi geç geldiler. 

Bu kısım bir şey değil. Ama ben yapmak istediklerimi misafirlere nasıl yaptıracağımı düşündüm. Yani bir ortam oluşturmaya çalışmak gerçekten çok zor. Konu hep kocalara ve çocuklara kayıyor. Yani bir kere insan konuşmaya ar eder çünkü masada yaşı 30 ve üstü iki tane bekar var. Açık açık pek çok yerde müdahale ettim. Bugün kocalarımızı çekiştirmeyeceğiz dedim. Ama bugün çocuklarımızdan bahsetmeyeceğiz diyemiyorum çünkü "neden ki?" diyebilirler. Zaten çocukları bırakın dedim. Bir arkadaş şey dedi "aa çocukluları çocuksuz çağırıyorsun". Evim müsait değil, gelince anlarsın dedim. Gerçekten benim evim çocuklar için çok uygun değil. İlla ki başlarında durmak gerekiyor. Evim müsait olsa da ruhum müsait değil. "Başım kaldırmıyor."

Bildiğin üst yönetim gibi, devlet gibi sürekli müdahale ettim. Burada bunu konuşmayalım şimdi dedim. Çok şaşırdığım bir şey oldu, benim çok sevdiğim bir arkadaşım sürekli dersi kışkırttı. Sürekli güya soru sorarak kendi düşüncelerini empoze etti. Sonuç istemedi sanki sadece söylenmek istedi. Hayır arkadaşım konsept o değil yani. 

Ben bilerek whatsapp grubu kurmadım ki, bi dahakine çağırmadığım olsun, eklensin, çıkarılsın. Davetiyeyi görmediniz tabi değil mi? Ekliyorum hemen.



Tabi bunu kesip gönderdim. Ben böyle ekran görüntülerini sevdiğim için böyle ekledim şimdi. Niyetimi de bir cümleyle belli etmek istedim aslında. Şu an zihnim çok dağıldı, bir dakika.

Ben bugün fark ettim ki, zihnim çok sistemli çalışmak zorunda hissediyor. Giriş, amaç, yöntem, bulgular, sonuç. Her şey böyle olmalıymış gibi. Halbuki evine misafir çağırdığında bunu yapamazsın di mi? Bir oranda yapman gerekebilir ama bu kadar da yapmaman gerekir yani. Neyse sonra arkadaşlar akşam olunca ayrıldılar. Sonra Şenol caminin hocasıyla geldi. Hoca da sürekli meşk yapalım ben de "evet bizim evde yapalım" diyip duruyorum ama onlar erkek erkeğe toplanmak istiyorlar. Çalışma günleri, tatil günleri uymuyor bir türlü. Ben de gündüzki misafirleri, benim müdahalelerimi anlattım "doktora yapan birinden ne beklersin ki" gibi bir şey dedi. "biz öyle değiliz yenge" dedi. Öyle diyor ama bize her geldiğinde sesi nasıl kullanacağımı falan çok sistematik bir şekilde anlatıyor. Yani ben sanıyorum ki sadece ders gibi anlatılırsa anlaşılabilir. Ama yo, ben hocanın her anlattığını özümseyebiliyorum.

Mesela bu akşam "ben sizin talebeniz olayım" dedim. Oldum da. İnşallah bundan sonra hocayı her bulduğumda buradan devam ederim. Biraz sanki kavradım gibi sesimi. Sanki içimde mucizevi bir şey var, onu fark ediyorum gibi hissediyorum. O benim boğazımda, içimde, şah damarım falan şimdi oralara girmeyelim. Şu zamana kadar yanlış kullanmışım ama terbiye edilse güzel bir şeyler çıkabilecek gibi. 

Hayırlısı valla ben bir şeye niyet ettim, bir şeyler oluyor ama sonu hayra çıksın inşallah.

Aralık'ta gideyim geleyim, bir de evde mevlid okutmak istiyorum. Hani sanki onda hiç dedikodu yapılamazmış sadece Efendimiz anılabilirmiş gibi.

Yani hoca kalkınca hocanın arkasından konuşulmamalı ama. Di mi? Ağlıcam. 

Hayra çıksın Allah'ım. Acaba sadece olumsuzlara mı odaklandım? Belki de bugün çok güzel bir gündü. Herkes elbisemi çok zarif buldu mesela. Soframı beğendiler. İnsanlar gülüyordu, mutlulardı. Bazı bakışlar farklıydı ama çözemedim. Meryem bazen doğrudan bana bakıyordu. Nuray gözlerini kaçırıp duruyordu. Neden?

Benle ilgili olmak zorunda değil.

Eskiden bloga daha derli toplu yazılar yazardım ama artık dağınık dağınık bırakıyorum. 

Kalsın, sonra toplarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder